22 Aralık 2022

KUCBA CEMAL SARGIN (1943 / 20.12.2022 Sarnıç)


Tanıyor olsaydınız eğer farkederdiniz sizlerde

Sevgiyle dolu olduğunu o kocaman yüreğinde

Yaşam boyu asla sapma olmadı dürüstlüğünde

Sarnıç’ı hep sevdi orda teslim etti son nefesini de


Hem komşuluk hem de dostluklarla var ettiğimiz

Sarnıç'ın kuruluşundan beri süren birlikteliğimiz

Eksilmedi hiç samimiyetle sürdü daima sevgimiz

Sarnıç’a da sevgi tohumları serptin son nefesinde


Kapılmadın yalan rüzgarlarına daima mert kaldın

Entrikalarla dolu dünyada entrikacılara kanmadın

Alnın ak yüreğin pak, tertemiz sonsuz aleme vardın

İçine gömülü acılarda sonlanmıştır o son nefesinde


Elimden tutar getirip götürürdün Eskişehir'e okula

Düşe kalka gidip gelirdik yayan yapıldak düşüp yola

Kasabadan Sarnıç 15 km'lik yol verilmez miydi mola ?

İşte bu son mola yerinden son yolculuğuna çıkışında

Bu kez de ben vardım yüreğimden sızan gözyaşlarımla


20.12.2022  Sarnıç

Mekanın cennet, ruhun şad olsun
Her daim bir ağabey olarak gördüm seni
Cihat ağabeyimden sonra senide uğurlamak
Çok zor geldi be Cemal
Kim karşılayacak artık Sarnıç'a adım attığımda

 

06 Aralık 2022

Beş TAŞ / İki DAMLA YAŞ

Beş TAŞ / İki DAMLA YAŞ

Çocukluk anılarımı tazelemek için

Koştum Sarnıç’ımın tozlu sokaklarına

Açıldım o zümrüt yeşili çayırlıklarına

Nedenini bilemedim, çözemedim niçin

Taşlar topladım ceplerime doldurdum

Varıp derenin bir kenarına oturdum

Çizdim yere oyun şablonlarını durdum

Beş tane taş aldım bakındım durdum

Ne gelen vardı, ne giden, nede seslenen

Çocukluk arkadaşlarım gelmemişti neden ?

Bir bir geçti hepsi gözümün önünden

İki damla göz yaşıymış cevap, ne gelir elden

28/11/2022

Yarenkent/BURSA


Beş TAŞ / İki DAMLA YAŞ (2)

Avuçlarımda beş taş

Oynuyorum kendi kendime bir bir iki iki

Yere bırakıyorum topluyorum tekrardan

Ben vefasız değilim bakın bekliyorum hala

O üzerinden atladığımız derenin kenarında

Nasıl koşa koşa gelip karşı tarafa uçarcasına atlardık

Nadirde olsa düşünce derenin içine

Gülüşürdük dakikalarca kahkahalarla

Neredesiniz ? bakakaldı gözlerim yollarda

Yalın ayak başı kabak koşuşturduğumuz

Koyun kuzu otlattığımız o çayırlıklarda

Umudum yok Çetin, Gomgom, Fij, Aysel, Semiha’dan

Bırakıp gittiler hepden

Turan, Ferdon, Faruk

Ya siz gelseniz yad etsek o çocukluk günlerimizi

‘’Koca koca adamlarız oynayamayız biz

Bak halimize daha neler neler dersin’’

Dediğinizi duyar gibiyim yaslanıp oturduğunuz yerlerden

Ya sen Ferihan nasıl bir yazgı ? nasıl bir kader ?

Hapsolmuşsun yaşamının en güzel yıllarından bu yana

Son bir umut son bir gayretle sesleniyorum

Kadriye, Suna siz bari gelin hava kararmadan

Çocukluk günlerimizi birlikte tekrardan yaşayalım

Sizde mi yorgunsunuz ? sizde mi gelemiyorsunuz ?

Akşam olur, karanlık mı basar ? çöker mi karanlığın kabusu ?

Rıfat, ya sen hala mı o dere kenarında mısın ? avuçlarında beş taş

Geçmiş günleri hüzünle yad etmekte misin ? avuçlarını sıka sıka

29/11/2022 - 17.00

Sınıf arkadaşlarımı yad etmek geldi içimden

Andım yüreğim parçalanırcasına her birini yürekden

10 Kasım 2022

MADADA HALAM


Tsabal’dan Sarnıç’a yola çıktığımda yüreğime kazılanları yazmak soykırıma uğramış halkım Abhazların yazgısına ait bir virgül, bir nokta olsada bırakmaktı niyetim. Kör topal olsa da, kargacık burgacık olsa da, anlaşılır anlaşılmaz olsa da, yazıp sizlerle paylaşmaktı niyetim. Hissettiklerim eminim ki ebedi birer metin yazdıklarım ise paldır küldür yüreğimden kopan volkandır.

Başında durduğum büyük halam Madada (Şükriye) halamın mezar taşında soykırımdan sonraki sürgünde geçen 110  yılı yaşadım. O gelin olarak geldiği Bursa Narlıdere köyünde ve çevresinde herkes tarafından sevilen ve sayılan, sözüne itibar edilen, güven duyulan. Aynı zamanda yardıma ihtiyacı olan herkesin yardımına koşması ile büyük saygı uyandırmıştır. O herkesin Çerkes ninesi, halası, teyzesi, babaannesi, anneannesi oldu. O yalnız başına mensup olduğu halkının adını yaşattı. O başlı başına bu gün dahi Narlıdere’de Çerkesleri (Abazaları) yaşatıyor. Bir nevi mensup olduğu halkın kültürünü yaşam tarzını yaşatıyor. Nurlarda uyu Halam.

20 Eylül 2022

DAYILARIM


Masal tadında anlatırdı anam

Dayılarımı, yanına oturduğumda

Biricik kız kardeşleri Nilüfer'i

Yere göğe konduramazlarmış

Yemen'de şehit düşen babaları Nuri

Onunla birlikte olan amcaları Fehmi

Dönmemişler bir daha Sarnıç’a

Şehadet haberleri ulaşmış Hamiden nineme

Bir yumak olup sürdürmüşler sonrası yaşamlarını

Tosun dayım söylermiş her daim son sözü

Aslan dayım temsil edermiş aileyi her ortamda

Bahri dayımsa sağlarmış tüm düzeni, hazırlıkları

At tımar edilir, eyerlenir, avluda gezdirilmiş heyecanla

Yolcu eder, uğurlarmış uzun süre bekleyerek kapıda

Aslan dayım koyulurmuş hedeflenen yola

Bir uzlaşı toplantısı, bir cemiyete, bir cenazeye

Ya bir hasta yada bir yaşlıya ziyaretedir bu yolculuk

Anımsadım bu gün yaşadım yaşattım hayalimde

Ağabeyim kırk gün sonrası bizleri bir araya getirdiğinde

Aslan dayımın oğulları Kaplan ve Fehmi’nin arasında

Hüzün doluyum bir yandan

Ağabeylerinle yaşadığın mutluluğu yaşıyorum anam

Gün sonlanırken

 
18 Eylül 2022

Sarnıç

14 Eylül 2022

AĞABEYİM CİHAT


Yazabilseydim hayatını olurdu roman
Okuyucu sorardı ikinci cildi ne zaman ?
Yeşil bir vadi içinde Sarnıçta başlayan
Çile dolu çekilmez yaşamı sırtlayabilen
Senden başkası da olamazdı asla inan

Sorumluluk yüklendin daha beş yaşında
Tüm zorluklarla boğuştun yılmadın asla
Dostluklar kurup yeşerttin duygularında
Yaşam boyunca savundun canla başla

Durmadan didindin, ektin, biçtin, işledin
Atalarımızın tercihi Sarnıç'ı benimsedin
Dört elle sarıldın, her bir işe emek verdin
Değişmedin, Sarnıç'ı asla terk etmedin

Ortak özelliğimiz sevgimizi sunamamamız
Hissederiz içten, içimize atar, yansıtmayız
Haklı olsak da susarız, asla kalp kırmayız
Vazgeçip hakkımızdan, ömür boyu susarız

Dostluklar yaşasın diye acımızla yaşarız
Yüreğimizi yaksa da kavursa da aldırmayız
Gücümüz yetesiye çabalar medet ummayız
Kimse üzülmesin, yüreğimiz asla el vermez
Birbirimize yürekten bağlı, yürekten yaşarız

29.06.2009

Eski defterlerde, eski sayfalarda rastladım her daim yüreğimde yaşattığım ağabeyime.
Ona hitaben, kendimi katarak yazdığım şiiri sizlerle paylaşırken, aramızdan ayrılışının
36. gününde saygıyla anıyorum.
Nurlarda uyu canım ağabeyim.
Mekanın cennet, ruhun şad olsun.

14.09.2022

22 Ağustos 2022

Büyük Elmalı Köyü'ndeki Tsaballılara Ait Mezarlar

 
Tsaballıların Sarnıç’a yerleşimleri ile bağlantılı olarak Büyük Elmalı köyüne yerleşenlerin büyük çoğunluğu İnegöl‘e bağlı Rüştiye Köyü'ne topluca göç ederler. Elmalı'da kalan Bırzıvalarla (Atabay), 
Tsıtsaalar (Cengiz) yaşamlarını burada devam ettirirler. Burada kalanlar daha sonraları Eskişehir’e, Ağapınar Köyü'ne ve Bilecik  merkez ve ilçelerine yerleşirler. Elmalı'yı yurt edinenlerin ahirete intikal edenlerine ait tespit edebildiğim kadarıyla mezarlarını ve köy mezarlığını blog sayfasına taşırken dualarınızı esirgemeyeceğinizi umarım.


































17 Ağustos 2022

Huzurla Uyu Abeyipa Cihat


Cihat Özbey ( Беиа )
1936 - 09 08.2022 

Gölgende büyüdüm gölgende yaşadım
Bazen aşım oldun, bazen ab-ı hayatım
Her daim hayata bakış açım oldun
Sevindiğimde hemen yanımda oldun 
Üzüldüğümde ise başucumda bulundun
Eğilmedim zira her daim omuz verdin
Hayatıma dokundun yön verdin
Varlığınla sonsuz güven verdin
Yaşam boyu çevrenle barışık yaşadın
Ömrün boyunca dostluklara önem verdin
Kalp kırmadın gönüllere taht kurdun
Oysaki bugün her şey tersine döndü
Bu sabah ilk kez güneş sensiz doğdu
Aydınlatmadı Sarnıç'ımı, hüzünlüydü çehresi
Köklerinden koptu bir anda asırlık çınarım
Nasıl sürer bundan sonra yaşamım ?
Gurur duyduğum evlatların yanımda 
Seni görüyorum onların her daim bakışlarında 
Huzurla uyu ağabeyim, Nurlarda uyu can ağabeyim

26 Temmuz 2022

TEŞEKKÜRLER KOZAPHA DENİZ NAAK

 

Sarnıçlılar blogunu yayınlamaya başladığım günden bugüne kadar aldığım mesajların içinde bir mesaj var ki beni adeta yaşama yeniden döndürdü. Sarnıç diye bir iz bırakmaktı yola çıkarken gayem. Hiçbir şeye yaramamış olsa dahi aşağıda kendisinden izin olarak yayınlayacağım bu mesajı aynı duygular içinde okuyacağınıza eminim. Bu mesajı gönderen Kozapha Deniz Naak’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu mesajı birkaç kez okudum okurken gözlerim yaşardı, o günleri tekrardan yaşadım. Deniz’in babası Sadir ağabeyimi rahmetle yad ettim. Halası Nihal ablayı saygıyla andım. Gönderdiği soyağacını dikte ettiren büyük halası Behice ablayı da rahmetle anmaktayım. Onun ileri görüşlülüğü sayesinde hazırladığım soyağacını karşılaştırma fırsatı bulmuş oldum.

Gelin birlikte Kozapha Deniz Naak’ın mesajını birlikte okuyalım.

Merhaba Rıfat amca, (şahsen tanımasam da, gıyaben yakınlık hissettiğim için ve bir Sarnıçlı olarak amca demek istedim size). 2 sene kadar önce, baba hasretimin bastırdığı bir anda adını google a yazıp karıştırırken tesadüfen sarnıçlılar blogunuzu buldum. Babamın, halamın, büyük hala ve amcalarımın ismini görünce çok sevindim ve çok duygulandım. Babacığımı özlediğim anlarda girip sayfaya, resimlere bakar, yazıları okur hasretimi dindirmeye, O'nu yanımda hissetmeye çalışırım. Buna vesile olduğunuz için size sonsuz teşekkür ederim. Yakın zamanda da kitap çıkaracağınızı ve varsa soyağaçlarınızı gönderin diye yazdığınızı okudum. Naçizane bende de bir soyağacı var. Size yardımcı olur mu bilmem, olmasa bile bu vesile ile tanışmış oluruz. Rahmetli büyük halam Behice Naak söylemiş bende yazmıştım (dolayısıyla şimdilik el yazısı). Bu arada ben de rahmetli Akozba Sadir Naak'ın küçük kızı Deniz oluyorum.

Blog'daki yazılarınızı heyecanla bekliyor ve okuyorum. Şiirlerinizdeki duygu yoğunluğunu söylememe bile gerek yok. Çünkü tarifi kelimelerle mümkün değil. İnşallah kısa zamanda da kitabınıza kavuşuruz. Allah sizlere sağlıklı uzun ömürler versin. Sizin gibi çınarlardan bu gençlerin öğreneceği çok şey var. Sağlıcakla kalın.






15 Temmuz 2022

SARNIÇ’DAN SARIYER’E

 

Huzur dolu bir bayram geçirdik Sarnıç’da

O huzur içinde de bir mutlu gün yaşadık

Hep hüzün kokan mısralarımla doluşurdu

Sayfalar bugün neşe ve mutluluk doldu

Bu kez Sarnıçım’dan uzandım Hendek Sarıyer’e

Papbaların güzel kızları Belgin oldu elçimiz

Argunalarla oluşan dostluğumuz

Gençlerin mutluluğu ile daim olsun…

11.07.2022 / Sarnıç




26 Haziran 2022

TSABAL'DAN SARNIÇ'A

 

Uzun zamandır Sarnıçlılar blogunda buluşamadık. Bundan böyle sürekli olmasada ara ara yazacağım.

Bu geçen süreçte Sessizlik ve Sensizlik ve de Kafkas'ım adlı şiir kitaplarım yayınlandı.

Blog sayfalarına tekrardan yönelmemin nedeni blogda yayınlananları kitap haline getirmeyi düşündüğüm içindir.

Burada tüm Tsaballıların bilgisine, gözlemlerine  fotoğraf arşivine ihtiyacım var. Tarihe bir iz kalsın istiyorum. Evlerinizde itina ile sakladığınız fotoğrafları tarayarak veya doğrudan ulaştırın, değerlendirelim. Tsabal'dan Sarnıç’a adınla yayınlanacak bu kitap aynı zamanda bir albüm ve soy ağaçlarını ihtiva eden bir başvuru kitabı olacak. Bu nedenledir ki blogda yayınladığım soy ağaçlarını lütfen dikkatle inceleyin hataya düşmek istemiyorum. Eğer aile soy ağacınız varsa lütfen gönderin kitapta yerini almalı. Sarnıçla kısıtlı kalmasın; zira gün gün kaybolup gitmekteyiz. Eskişehir, Bilecik, İnegöl her nerede isek biz aynı ağacın dallarıyız.

Bu gün bizlerin bildikleri; yarın evlatlarımız tarafından maalesef hatırlanmayabilir. Heyhat… Geriye doğru dönüp baktığımızda bu gün bizim hayıflandıgımız gibi hayıflanır olacaklardır. Bu kitabımın evlatlarımızın baş vuracakları, aile köklerine ulaşabilecekleri bir başvuru kitabı olsun istiyorum. Her ne kadar kökler kaybolmaz desek de zamanın ne getireceğini bilemeyiz. Bendenizi şahsen tanımıyor olabilirsiniz. Bakın seneleri 75,74 …ye geriye doğru sararsanız Sarnıç'da, çayırlıklarda  yalınayak koşuşturan kendisine Kutkut diye seslenilen Rıfat’a rastlarsınız. İşte o günlerde geçmişi aktaran, tarihi, sosyal yaşamı dillendiren saygıdeğer tahmadalar vardı; oysaki ben şimdi çölde kalmış biçare bir kişi gibiyim. Tsaballılar; her nerede iseniz sizlerden başka kimsem yok; birlikte beraberce TSABAL'DAN SARNIÇ’A kitabını hayata geçirelim..

Her şey gönlünüzce olsun en iyi dileklerimle.

 

17 Şubat 2022

RIDVAN (KAPUT) BABA 13.02.2022


Sarnıçımın semalarında

Yine bir yaprak koparak uçtu sonsuzluğa doğru

İçimiz sızım sızım sızlamakta

Yaralıyor yüreğimizi her birimizi ta derinden

Sonsuzluğa uğurladığımız her can için

Yol almakta daim bu kervan durmaksızın

Canlarım Tsaballılar Sarnıçlılar

Korkuyorum Allahım

Sarnıçlıların sonsuzluğa düşmesinden

Sürgünün acısını atamadık bir izimiz kalsın derken

Bir bir tükeniyoruz tutunmak istediğimiz Sarnıçımda

Kavurucu bir ateş sarıyor bağrımı

Boğuluyorum dostlarım boğuluyorum

Canım yanıyor canım

Yitirdik bu gün yüreği ak pak olan o güzel insanı

Her zaman mütevazi her zaman saygılı

Canım dostum canım büyüğüm Kaput

Sende katıldın demek ki o kervana

Derin derin soluyacaktık daha Sarnıçımın havasını

Derin derin sohbetler yapacaktık

Maziden bu güne dek anılarımızı paylaşarak

Atalarımızdan miras Sarnıçımın bağrında

Ve beni kim karşılayacak artık

Pazaryeri’ne geliş gidişlerimde

Nasıl mutlu olurdum karşılaşmamızdan

Beni karşılayacağına eminim yine bir gün

Başın sağ olsun Sarnıçım başın sağ olsun

Mekanın cennet ruhun şad olsun

Nurlar içinde uyu Kaput nurlar içinde uyu

Tertemiz duygularınla ayrıldın aramızdan

Anımsayacağız her daim

Anılarımızda yaşayacak, dualarımızda olacaksın.