Sarnıçlılar blogunu yayınlamaya başladığım günden bugüne kadar aldığım mesajların içinde bir mesaj var ki beni adeta yaşama yeniden döndürdü. Sarnıç diye bir iz bırakmaktı yola çıkarken gayem. Hiçbir şeye yaramamış olsa dahi aşağıda kendisinden izin olarak yayınlayacağım bu mesajı aynı duygular içinde okuyacağınıza eminim. Bu mesajı gönderen Kozapha Deniz Naak’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu mesajı birkaç kez okudum okurken gözlerim yaşardı, o günleri tekrardan yaşadım. Deniz’in babası Sadir ağabeyimi rahmetle yad ettim. Halası Nihal ablayı saygıyla andım. Gönderdiği soyağacını dikte ettiren büyük halası Behice ablayı da rahmetle anmaktayım. Onun ileri görüşlülüğü sayesinde hazırladığım soyağacını karşılaştırma fırsatı bulmuş oldum.
Gelin birlikte Kozapha Deniz Naak’ın mesajını birlikte okuyalım.
Merhaba Rıfat amca, (şahsen tanımasam da, gıyaben yakınlık hissettiğim için ve bir Sarnıçlı olarak amca demek istedim size). 2 sene kadar önce, baba hasretimin bastırdığı bir anda adını google a yazıp karıştırırken tesadüfen sarnıçlılar blogunuzu buldum. Babamın, halamın, büyük hala ve amcalarımın ismini görünce çok sevindim ve çok duygulandım. Babacığımı özlediğim anlarda girip sayfaya, resimlere bakar, yazıları okur hasretimi dindirmeye, O'nu yanımda hissetmeye çalışırım. Buna vesile olduğunuz için size sonsuz teşekkür ederim. Yakın zamanda da kitap çıkaracağınızı ve varsa soyağaçlarınızı gönderin diye yazdığınızı okudum. Naçizane bende de bir soyağacı var. Size yardımcı olur mu bilmem, olmasa bile bu vesile ile tanışmış oluruz. Rahmetli büyük halam Behice Naak söylemiş bende yazmıştım (dolayısıyla şimdilik el yazısı). Bu arada ben de rahmetli Akozba Sadir Naak'ın küçük kızı Deniz oluyorum.