Uzun zamandır
Sarnıçlılar blogunda buluşamadık. Bundan böyle sürekli olmasada ara ara yazacağım.
Bu geçen
süreçte Sessizlik ve Sensizlik ve de Kafkas'ım adlı şiir kitaplarım yayınlandı.
Blog
sayfalarına tekrardan yönelmemin nedeni blogda yayınlananları kitap haline
getirmeyi düşündüğüm içindir.
Burada tüm
Tsaballıların bilgisine, gözlemlerine fotoğraf
arşivine ihtiyacım var. Tarihe bir iz kalsın istiyorum. Evlerinizde itina ile sakladığınız
fotoğrafları tarayarak veya doğrudan ulaştırın, değerlendirelim. Tsabal'dan
Sarnıç’a adınla yayınlanacak bu kitap aynı zamanda bir albüm ve soy ağaçlarını
ihtiva eden bir başvuru kitabı olacak. Bu nedenledir ki blogda yayınladığım soy
ağaçlarını lütfen dikkatle inceleyin hataya düşmek istemiyorum. Eğer aile soy
ağacınız varsa lütfen gönderin kitapta yerini almalı. Sarnıçla kısıtlı kalmasın;
zira gün gün kaybolup gitmekteyiz. Eskişehir, Bilecik, İnegöl her nerede isek
biz aynı ağacın dallarıyız.
Bu gün bizlerin
bildikleri; yarın evlatlarımız tarafından maalesef hatırlanmayabilir. Heyhat… Geriye
doğru dönüp baktığımızda bu gün bizim hayıflandıgımız gibi hayıflanır
olacaklardır. Bu kitabımın evlatlarımızın baş vuracakları, aile köklerine
ulaşabilecekleri bir başvuru kitabı olsun istiyorum. Her ne kadar kökler
kaybolmaz desek de zamanın ne getireceğini bilemeyiz. Bendenizi şahsen tanımıyor
olabilirsiniz. Bakın seneleri 75,74 …ye geriye doğru sararsanız Sarnıç'da, çayırlıklarda yalınayak koşuşturan
kendisine Kutkut diye seslenilen Rıfat’a rastlarsınız. İşte o günlerde geçmişi
aktaran, tarihi, sosyal yaşamı dillendiren saygıdeğer tahmadalar vardı; oysaki ben
şimdi çölde kalmış biçare bir kişi gibiyim. Tsaballılar; her nerede iseniz
sizlerden başka kimsem yok; birlikte beraberce TSABAL'DAN SARNIÇ’A kitabını
hayata geçirelim..
Her şey
gönlünüzce olsun en iyi dileklerimle.