26 Haziran 2022

TSABAL'DAN SARNIÇ'A

 

Uzun zamandır Sarnıçlılar blogunda buluşamadık. Bundan böyle sürekli olmasada ara ara yazacağım.

Bu geçen süreçte Sessizlik ve Sensizlik ve de Kafkas'ım adlı şiir kitaplarım yayınlandı.

Blog sayfalarına tekrardan yönelmemin nedeni blogda yayınlananları kitap haline getirmeyi düşündüğüm içindir.

Burada tüm Tsaballıların bilgisine, gözlemlerine  fotoğraf arşivine ihtiyacım var. Tarihe bir iz kalsın istiyorum. Evlerinizde itina ile sakladığınız fotoğrafları tarayarak veya doğrudan ulaştırın, değerlendirelim. Tsabal'dan Sarnıç’a adınla yayınlanacak bu kitap aynı zamanda bir albüm ve soy ağaçlarını ihtiva eden bir başvuru kitabı olacak. Bu nedenledir ki blogda yayınladığım soy ağaçlarını lütfen dikkatle inceleyin hataya düşmek istemiyorum. Eğer aile soy ağacınız varsa lütfen gönderin kitapta yerini almalı. Sarnıçla kısıtlı kalmasın; zira gün gün kaybolup gitmekteyiz. Eskişehir, Bilecik, İnegöl her nerede isek biz aynı ağacın dallarıyız.

Bu gün bizlerin bildikleri; yarın evlatlarımız tarafından maalesef hatırlanmayabilir. Heyhat… Geriye doğru dönüp baktığımızda bu gün bizim hayıflandıgımız gibi hayıflanır olacaklardır. Bu kitabımın evlatlarımızın baş vuracakları, aile köklerine ulaşabilecekleri bir başvuru kitabı olsun istiyorum. Her ne kadar kökler kaybolmaz desek de zamanın ne getireceğini bilemeyiz. Bendenizi şahsen tanımıyor olabilirsiniz. Bakın seneleri 75,74 …ye geriye doğru sararsanız Sarnıç'da, çayırlıklarda  yalınayak koşuşturan kendisine Kutkut diye seslenilen Rıfat’a rastlarsınız. İşte o günlerde geçmişi aktaran, tarihi, sosyal yaşamı dillendiren saygıdeğer tahmadalar vardı; oysaki ben şimdi çölde kalmış biçare bir kişi gibiyim. Tsaballılar; her nerede iseniz sizlerden başka kimsem yok; birlikte beraberce TSABAL'DAN SARNIÇ’A kitabını hayata geçirelim..

Her şey gönlünüzce olsun en iyi dileklerimle.