Yeşertmek
için hürriyeti
Lakin
gülmedi kader bize
Düşman
çiğniyor şimdi o mukaddes bağrını
Kutsal
dağlarımda hürriyet rüzgarları essin diye
Daryal
geçidinde kan dökmedim
Derbent
,Glahor geçidinde can vermedim
Diyebilir
misin ?
Hürriyet
hürriyet diye yürümüştüm
Dağlarım
için istiklal istemiştim
Sürüler
yürüdü Kafkasımın üstüne üstüne
Kafkasımın
ufkuna esaret ağını germek için
Vurulmuştum
duymuyordum
Yaralıydım
hissetmiyordum
Vatan
için, hürriyet için Dağlarım için
Tutsaklığım
niçin ? Ey ulu Allahım tutsaklığım niçin?
Tutuşmuştu
kalbim
Alev
alev yükseliyordu hürriyet aşkı yüreğimde
Dargo
kalesindeyim
Dargo
düşmeyecekti , düşmemeliydi
Kafkasım
benim kutsal dağım kutsal yurdum
Yaşamın
her safhasında benimdin
Ama
o meşum sürgün, o soykırım niye niçindi
Bu terk edişin yok mu dönüşü ey ulu Allahım yok mu dönüşü ?
Sana
döneceğim Kafkasım sana döneceğim
Uğrunda
ölmek
Abreklerin
öcünü almak için mutlak
Döneceğim
bir gün Kafkasım döneceğim
Kanla
sulamıştık mukaddes bağrını
Yeşertmek
için hürriyeti
Kanla
sulayacağız bağrını Dağım
Yıkmak için tutsaklığını
Rıfat ÖZBEY (BEYA)
Kuzey Kafkasya dergisi Yıl 2 Sayı 7
Haziran- Temmuz 1971
Hayallerimi
süsleyen Kafdağımı
Acılarla
dolu o sürgün yıllarımı
Ağlaşarak
terk ettiğimiz vatanımı
Gençlik
yıllarımda duyduğum o hasret o heyecanımı bu gün farklı
şekilde tekrar yaşıyorum.
1960-1970 li
yıllarında görmeyi bile hayal edemediğim Kafkasyam-Abhazyam bu
gün kucak açmış bekliyor tüm evlatlarını. Sürgünde
parçalanan aileler bir birleri ile tekrar buluşuyor, yeni
akrabalıklar tesis ediliyor. Ata yurda dönüşler devam ediyor. Dün
kendilerinden haberdar bile olmadığımız akrabalarımızla
birlikte olabiliyoruz. Benim sadece adını duyarak büyüdüğüm
atayurdumun torunlarımla beraber Kadim Tarihini yaşamak, huzurlu
yarınlarında olmak umudu beni mutlu ediyor. 1971 tarihli Kuzey
Kafkasya dergisinin sayfaları arasında rastladığım „Sana
Döneceğim“ adlı şiirim beni anılarıma taşıdı. O yıllara
sizleri götürmek, Sarnıçlılar blogunda buluşturmak istedim.